-Eşim A.Tülay’ın şahsında tüm Analara-
Beni neden doğurdun
Anacığım?
Neden sormadın bana?
Bir gecelik günahınız mı yarattı beni?
İstiyor muydum?
Biliyor muydun?
Anlamadın mı ilk doğduğum zamanki şikayetimi?
Çığlık, çığlığa bağırmıştım hani.
Bu dünya kötü,
Bu dünya çirkin diye..
Peki bu telaş, bu üzüntü nedir
Anacığım?
Gündüz akşama kadar bağırmam,
Geceleri vakitli vakitsiz uyandırmam.
Değer mi idi bütün bunlara
Anacığım?
Bak işte, altım ıslanmış,
Karnım da açıktı üstelik.
Bir yerlerim ağrıyor ama.
Söyleyemiyorum sana..
Beni neden doğurdun Anacığım?
Sana hep üzüntü vereyim diye mi?
Bütün işlerini bırak, bana bak diyorum
İşte sana…
Bak anacığım,
Dişlerim çıkmış,
Emeklemeye başladım.
Birkaç gün sonra yürüyeceğim.
Elime ne geçerse kıracağım.
Kızacaksın, belki de dayak ta atacaksın.
Ama,
Ben bir şeyden anlamıyorumki daha.
İstersen kız, istersen döv.
Ben bildiğimi okuyacağım.
Anacığım,
Ben hastayım galiba.
Başım ağrıyor, belim ağrıyor.
Hani merdivenden düşmüştüm geçen gün.
Ondan olsa gerek.
Anacığım,
Gene hastayım ben.
Kızıl, kızamık, çiçek çıkarıyorum.
Ateşler içindeyim.
Uyuyamıyorum.
Sen de uykusuz geçiriyorsun
Benimle beraber geceleri.
Kahrediyorsun bütün bunlara.
Görüyorum Anacığım, görüyorum.
Fakat beni sen doğurmadın mı?
Bilmiyor muydun böyle olacağını?
Kızacağını,ağlayacağını,
Benim için hep üzüleceğini.
Anacığım,
Artık okula gidiyorum.
Hani benim siyah önlüğüm?
Beyaz yakam.
Defterim, kalemim, silgim.
Hani dün aldığınız alfabe var ya?
Sayfalarını yırtmışım onun.
Neden kızdın bana anacığım?
Ben kitap okumasını bilmiyorum ki daha…
Anacığım.
Öğretmenim dedi ki bana.
Öğretmenim “Aferin yavrum” dedi.
“Sen en çalışkan talebemsin” dedi.
Arkadaşları mda seviyorlar.
Sınıf Başkanı yapacak öğretmenim beni.
Ana, Anacığım,
Ben Öğretmenimi de çok seviyorum.
Vallahi… Sizin kadar…
Anacığım,
Okulda arkadaşlarım çikolata alıyorlar.
Ciklet, sandviç alıyorlar.
Bana da para ver Anacığım.
Ben de alacağım onları.
Kızma bana Anacığım.
Ben bir çocuğum.
Elbette ben de isterim herkes gibi olmak,
İyi giyinmek, iyi şeyler yemek.
Beş senedir iki önlük giydim.
Hep eski kitaplar aldınız bana.
Hep fakirliğimizden bahsettiniz.
“Biz eller gibi olamayız” dediniz.
Ben mi istedim fakirliği Anacığım?
Ben mi istedim beni?
Orta Okulu da bitirdim Anacığım.
Üzülme, sana bakacağım artık
Aratmayacağım babamı sana.
Biliyorum çok severdin babamı…
Ama,
Yarın hepimiz öleceğiz Anacığım.
Hem neden üzülüyorsun sen?
Bak ben büyüdüm artık.
Hem çalışır,hem okurum,
Belki gündüzleri Liseye
Geceleri işe gideri.
İstemiyorum artık senin çalışmanı.
Hem biliyor musun?
Sen de yaşlandın artık.
Bunca sene sen bakmadın mı bana?
Bu dünya böyle değil mi zaten?
Bir kere geldikten sonra.
Anacığım,
Kanımda bir şeyler kaynıyor
Kanımda bir şeyler.
Gözlerim duman, duman,
Gözlerim çakmak, çakmak
İsyan edeceğim geliyor her şeye,
Hiçbir şeyi beğenmiyorum artık.
Ta şuramda sol böğrümde,
Bir şeyler kaynıyor fokur, fokur,
Fakat..
Bu isyan neden Anacağım?
Biliyordun ki böyle olacaktı bu
Sen gençlik çağından geçmedin mi sanki?
Bilmiyor muyum babamla nasıl sevdiğini?
Gerçi,
Bunları sen söylemedin bana,
Ama, duydum işte bir yerlerden.
Anacığım,
Bırak şikayetleri de, beni dinle ne olur.
İhtiyacım var dertleşmeye.
Hem buna mecbursun da sen.
Sen doğurmadın mı beni?
Sen getirmedin mi bu güne?
Sana söylemiştim Anacığım.
Benim için hep üzüleceksin diye.
Anacığım,
Şu kızlar var ya,Ş u kızlar?
Kimi esmer, kimi beyaz, kimi sarışın.
Görünce bir şeyler eriyor içimde.
Aklıma hep kötü şeyler geliyor.
Öpmek, sevmek, koklamak.
Sahiden kötü müdür bunlar Anacığım?.
Ya içimi daraltan şu boşluk hissi.
Hiç dolmayacak mı diyorsun?.
Anacığım.
Bir kızla tanıştım dün.
Beraber oturduk aynı sırada.
Ders çalıştık saatlerce.
Utandım onunla konuşurken,
Her kelime boğazımda düğümlendi.
Korkaktım, heyecanlı idim.
Haftalarca evvel görmüştüm onu
Takip etmiştim adım, adım.
Benzemiyordu başkalarına,
Ürkekti o da..Benim gibi.
Biliyorum,
Daha anlatmamı istiyorsun Onu.
Saçları ne sarı, ne siyah,
Büyük, büyük gözleri,
Bir altmışın üzerinde boyu.
Adı mı dedin ?
Ayşe..
Ne de çok soru soruyorsun Anacığım?
Utanıyorum, biliyorsun.
Bak Anacığım,
Eski usuller değişti artık.
İstemiyorum senin bulacağın kızları.
Ben buldum kendime kızı,
Başka birini istemiyorum ben.
Ana beni dinle ne olur!
Benim sevdiğim kız var ya?
Herkes gibi değildir dedim sana.
Hem sen değil misin,
Mutlu olmamı isteyen?
Beni dünyaya sen getirdin Anacığım.
Bana sormadan.
Kendi dünyamı kendim kuracağım,
Hiçbir etki altında kalmadan.
Sana sevgimden söyledim
Şimdiye kadar olanları.
Beni bağışla Ana.
Bu gün evleniyorum Ana.
İçimde tarifsiz bir takım hisler.
Gözlerim duman, duman.
Sönmüyor içimde yanan
Hayali ne de büyük Ana bunun.
Bir haftadır duramıyorum yerimde.
Yataklar hep dar geliyor bana.
Tüm gecelerim uykusuz.
Tüm gecelerim hayal dolu.
Düğünümün baş köşesi senin Anacığım.
Sende yaşamalısın Oğlunun mutluluğunu.
Ana… Anacığım,
Bak çocuklarımıza.
Senin torunların bunlar.
Bir kız iki oğlan.
Biz getirdik bunları dünyaya.
Hem de sormadan kendilerine.
Soramazdık da…
Biliyorsun.
Ana. Anacığım.
Şimdi kızmıyorum sana,
Bana sormadın diye.
Tabiat istiyor bunu böyle.
Hem hiç kimse sormamış çocuklarına.
“Bu dünyayı ister misin diye”
Ana. Anacığım.
Sana bir şey söylesem inanır mısın ?
Baba olmak.
Ne güzel bir şey ana.
Sevmek, okşamak, koklamak,
Bazen saatlerce ağlamasını dinlemek.
Geceleri uykusuz kalmak,
Hasta olunca hastalanmak,
İyiliklerinde iyi olmak.
Mutluluk, doyasıya mutluluk Ana.
Bir şey daha söyleyeceğim sana ana.
Gelinin her zaman iyi bana.
Seviyoruz birbirimizi,
Yaşantımız yuvamız için.
Çok şükür, sağlığımız da yerinde
Bir eş, cıvıl, cıvıl çocuklar.
Bu rezil dünyadan daha ne isterim.?
Mutluyum… Mutluyum Ana…
Anacığım.
Artık ben de ihtiyarlıyorum.
Saçlarım ağardı birer, birer.
Çocuklarım okuyorlar hepsi de
Üniversitede, Lisede, Ortaokulda.
Karım. O da benim gibi.
Değişmeyen tek şey Sevgimiz.
Zaman değişiyor galiba Anacığım.
Şikayetim var yeni nesilden.
Ayak uyduramıyorum Onlara.
Ne konuşmalarını anlıyorum,
Ne de hareketlerini…
Anam, ihtiyar anam.
Hasta mısın? Söyle bana.
Rengin uçmuş,
Gözlerin sönük, sönük.
Beyaz saçlarının bile rengi kalmamış.
Yoksa… Yoksa ana…
Hayır, hayır istemiyorum düşünmek.
Kalk gezdireyim seni.
Fakat… yoksa Ana…
Anam dur. Dur gitme ne olur.
Yalnız bırakamazsın beni,
Bu rezil dünyada.
Hem önce ben gitmeliyim bu dünyadan.
Getirdiğin gibi geri göndermelisin beni.
Anacığım.
Biliyorum duymuyorsun beni.
Ama daha konuşacaklarım var seninle.
Biliyor musun?
Şimdi benim de torunlarım var.
Tüm vaktimi onlar alıyor.
Karım… O da ihtiyar benim gibi.
Çocuklarımız..
Onlar da iyiler.
Bana göre mutlular hepsi de.
Fakat sonbaharım geldi artık.
Son yapraklarımda düşmek üzere.
Anacığım.
Özledim seni.
Ben de gelmek istiyorum senin yanına.
Bu dünya için çok oldu gördüklerim.
Fakirlik, zenginlik,
Acı ve tatlı günler.
Mutsuzluk, mutluluk.
Anacığım.
İşte geliyorum senin yanına.
Bana kollarını aç ne olur.
İşte… Veda ediyorum her şeye.
Elveda… Elveda karım.
Çocuklarım.
Tüm sevdiklerim.
Elveda… Elveda dünya.
Rezil dünya…