YAMYAMLAR VE AŞK
Tamtam sesleri geliyor kulaklarıma uzaktan,
Ürkek bir ceylan kaçıyor dağa yukarı.
Lime, lime et dolaşıyor yamyamların elinde.
Aşıklar korkudan bir birine sokuluyorlar.
Yaradan’a dua ediyorlar bütün inançlarınca.
Meltem hafiften esiyor denizden kıyıya doğru.
Uzaklardan çakal ulumaları geliyor.
Karanlık yüzlere karanlıklar basıyor yavaş, yavaş.
Yıldızlar ürkek, ürkek titreşiyor gökyüzünde.
En korkunç dakikalarını yaşıyor şimdi aşıklar.
Neden bitmiyor bu uğultu neden ?
Sesler daha başka geliyor şimdi uzaktan.
Etler daha başka kokuyor.
Nereden geldiği bilinmeyen bir çığlık.
İçlerini ürpertiyor.
Sevgilerde bir vahşilik var şimdi.
Ellerinde et parçaları, raks eden,
Vahşilere özge bir sevgi.
İnsancıl hareketler kaybolmuş,
Yamyamlarca sevişiyor aşıklar.
Ormandan et kokusu, aşk kokusu geliyor.
Raks eden Yamyamların tamtam sesleri geliyor.
Utanga’nın vahşi ormanında şimdi vahşiler.
Merasimle bir insanı yiyorlar.
Osman Niyazi Müftüoğlu